Toplumda meydana gelen olumlu ve olumsuz her durumdan yetişkinler kadar çocuklar da etkilenmektedir. Fakat çocuklar yetişkinler gibi yeterli tecrübeye, gelişmiş mantık ve güçlü bir iradeye sahip olamadıkları için karşılaştıkları olumsuz şart ve durumları ebeveynleri olmadan kolay aşamazlar. Aile büyüklerinin ölümü, yeni bir eve taşınılması, okul değişikliği, yeni bir kardeşin dünyaya gelmesi gibi beklenmedik olay ve değişiklikleri çocuklar kolay bir şekilde kabul edemeyip uyum sağlamakta zorluk çekerler. Ebeveynlerinden destek görüp özgüven duygusu gelişen bir çocuk kısa süre içerisinde yeni duruma uyum sağlayabilir. Uyum sağlayana kadar geçen süre içerisinde gözüken davranış bozuklukları da ruh sağlığına zararı olmayan geçici süreli uyum bozukluklarıdır. Ancak...
Daha fazla oku
Hepimiz ‘’ Bir dil bir insan, iki dil iki insan ‘’cümlelerini duyarak büyüdük. Çocuğumuzun yabancı bir dili en az kendi ana dili kadar konuşması en büyük hayallerimizden biri oldu. Peki çocuklar yabancı dil eğitimini almaya kaç yaşında başlamalı, ne zaman başlatmalıyız?
Kendi dilimizi nasıl ki ailemizden duyarak ve taklit ederek öğreniyorsak, yabancı dil öğreniminde de aynı aşamalar geçerli olmaktadır. Bu sebeple çocuğunuz yabancı dil ile ne kadar erken yaşta tanışırsa o dili öğrenmesi de o kadar kolaylaşacaktır.
Çocuklarda bir dilin etkin bir şekilde kullanılabilmesi 4 yaş itibariyle mümkün olmaktadır. Fakat 3 yaş öncesi çocuklar yabancı bir dile ne kadar fazla maruz bırakılırlarsa...
Daha fazla oku
YENİ NESİL: Z KUŞAĞI VE SANAL DÜNYA
Z kuşağı 2000 yılından sonra doğan nesil dir. Kristal Nesil, İnternet Kuşağı gibi pek çok isimle anılmaktadır. Teknoloji çağının içine doğan bir nesildir. Gelişim süreçlerine, gelişen teknolojinin avantajlarının yanında dezavantajları da eşlik etmektedir. Özellikle sosyal medya olarak andığımız yeni dünya kişiliklerimizi pek çok noktada etkilemektedir. Normal kimliğimiz ve kişiliğimizin yanında hepimizin ve özellikle z kuşağının yeni bir sanal kimliği vardır.
Sanal dünyada farklı, gerçek hayatta farklıyızdır. Bu bir noktada olumlu sonuçlar verecek şekilde gözükse de olumsuz noktaları da vardır. Hangi kişiliğe sahip olduğumuzu bir süre sonra ya unutursak? Ya yeni biri olmak için kendimizi...
Daha fazla oku
Yine yeniden okullar başladı. Yeni başlangıçlar, yeni bir dönem...Çocuklar uzun kısa bir tatilin ardından okula uyum sağlamaya çalışmakta. Çünkü tatil sonrası rutine alışmak çocukların ruh sağlığını etkileyebiliyor. Bu nedenle ailelerin çocuğa desteği büyük önem taşımakta. Aileler çocuklarının okul süreçlerine en az onlar kadar hazır olmalıdırlar.
☘ Aileler çocuğun ilk dönemdeki eksik hatalarını yüzüne vurmak yerine yeniden sıfırdan başlarmışçasına çocuğun kapasitesine uygun olarak ulaşılması kolay hedefler belirlemelidirler. Bu hedefler çocuğun adım adım gelişmesini ve ilerlemesini kolaylaştıracaktır.
☘ Çocukların kazandığı başarılar varsa bunlar abartılmadan takdir edilmeli ve çocuk desteklenmeli böylelikle çocuğun başarıya dair motivasyonu arttırılmalıdır.
☘ Bir önceki dönem hakkında olumsuz eleştiriler yapmaktan kaçınılmalı ve...
Daha fazla oku
Bilindiği gibi tüm çocuklar, fiziksel özellikleri ve öğrenme yetenekleri yönünden birbirinden farklılık göstermektedirler . Fakat bazı çocuklarımız vardır ki onlar çok özeldir.Bu çocuklarımız yetersizlikleri nedeniyle özel ilgiye,özel sevgiye, özel eğitime ve özel gereksinim ihtiyaç duyarlar .
Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinde; Özel Gereksinimli Çocuk : ‘’ Çeşitli nedenlerle bireysel ve gelişim özellikleri ile eğitim yeterlilikleri açısından akranlarından beklenilen düzeyden anlamlı farklılık gösteren birey ‘’ olarak tanımlanmıştır. Yine Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinde, özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklar şu şekilde sınıflandırılmaktadır;
Zihinsel Yetersizlik
Görme Yetersizliği
İşitme Yetersizliği
Dil ve Konuşma Güçlüğü
Özel Öğrenme Güçlüğü
Duygusal Uyum Güçlüğü
Otizm
Sosyal Uyum Güçlüğü
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
Üstün veya Özel Yetenek
Sınıflandırmadan anlayacağımız gibi Özel Gereksinime...
Daha fazla oku
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) bireyin aile hayatı, akademik başarısı, benlik saygısı ve sosyal ilişkileri açısından olumsuz etkileri olan ve sıklıkla görülen bir psikiyatrik bozukluktur. Dikkat eksikliği ifadesinde anlatılmak istenen çocuğun dikkatinin olmamasından ziyade dikkatini belli bir süre boyunca özellikle zihinsel uğraş gerektiren problem çözme, ders çalışma ya da çocuk için eğlenceli olmayan bir görev sırasında kendisini belli eden konsantre olamama durumudur. Dikkat eksikliği ve hiperaktivitesi olan çocuklar tam tersi eğlenceli ve ilgilerini çeken televizyon ve bilgisayar oyunları karşısında saatlerce sıkılmadan durabilmektedirler.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’nun en çok görülen temel belirtileri; hareketlilik, dürtüsellik ve dikkat eksikliğidir. Bu rahatsızlıkta her...
Daha fazla oku
Okul ile ilk defa tanışan çocukların hepsi farklı tepkiler vermekte; kimi kolaylıkla uyum sağlarken, kimi ise ailelerinden ayrılmak istememekte ve ağlama krizlerine girmektedir. Bu uyum sürecinde çocuk kadar ebeveyn tutumları da çok büyük önem taşımaktadır. Zorla, kızarak ya da her istediğini vererek bu süreci atlatmaya çalışan ebeveynler çocuklarını doğru şekilde eğitmiş olmazlar. Evinden koparak sosyal çevreye adım adan çocuk, uyum sürecinde bocalama tabi ki yaşayacaktır. Kendini ifade etme, etkili iletişim kurma, sorumluluk alma, gruba uyum sağlama, empati duygusunu geliştirme gibi pek çok noktada kendini geliştirebilecektir ancak önce onunda bu duygulara ve davranışlara alışması gerekmektedir. Bu süreçte ebeveynlere büyük görev düşmektedir.
Çocukluğun...
Daha fazla oku
ÇOCUKLAR NEDEN YEMEK YEMEK İSTEMEZ?
Günümüz ebeveynlerinin en sıkıntı duyduğu konulardan biri de çocuktaki iştahsızlık problemidir. Carlos Gonzales bu konuda şöyle söyler; 'İştahsızlık, bir çocuğun yedikleri ile ailesinin ondan yemesini bekledikleri arasındaki denge sorunudur'. Bazen durum bundan ibaret olabiliyor. Bazen de ciddi anlamda yeme bozukluğu olduğunu tesbit ediyoruz.
Çocuğun yemek yememesi ne zaman sorun olur?
Ciddi kilo kayıpları, halsizlik,dikkat dağınıklığı, çocukta baş ağrıları, cilt renginde değişim gibi gözle görülür sonuçlar ortaya çıkarsa acilen bir doktor desteği gerekmektedir. Ancak bedensel hiç bir sorun yoksa, buna rağmen yemek yemeden kaçıyor ,size bu durum eziyet haline geliyor ve kafanıza takılıyorsa bir uzmandan destek alabilirsiniz. Besleme, yemek...
Daha fazla oku
Zekâ, kişinin düşünmesi, algılaması, akıl yürütmesi ve yeni olaylara karşı uyum yeteneklerinin tümüdür. Son zamanlarda birçok çocuğa zeka testi uygulanmakta olup, çocuklara zeka testi uygulatmak deyim yerindeyse moda oldu. Anne-babalar herhangi bir ihtiyaç söz konusu olmaksızın çocuklara zekâ testi uygulanmasını isteyebiliyorlar. Fakat ortada herhangi bir ihtiyaç olmadan, keyfi bir şekilde zekâ testi yapılmaması gerekir. Eğer ciddi anlamda çocukta ihtiyaç var ise bu testin uygulanması gereklidir.
‘’Peki, zekâ ölçülebilir mi?’’ ya da ‘’Zekâ testleri kişi için doğru sonuçlar verir mi?’’
Günümüzde en yaygın olarak çocuklar için kullanılan WISC-R zekâ testidir. 6-16 yaş çocuklarının zekâ ile birlikte birçok alanının değerlendirilmesini sağlayan bir testtir. Bu testler...
Daha fazla oku
Son zamanlarda sosyal medya kullanımının da yaygınlaşması ile birlikte geçmişten beri süregelen çocuk istismarı haberlerini sıklıkla duymaktayız. Pedofili veya sübyancılık, yetişkin bir bireyin ergenlik öncesi çocukları ya da ergenliğe yeni giren kişileri cinsel açıdan çekici bulması ve cinsel eğilimin çocuklara yönelik olmasına sebep olan bir rahatsızlıktır.
Tacizci birey çoğunlukla çocuğun yakın çevresinden biri olmaktadır. Bu kişiler; çocuğun ailesi, akrabaları ve komşuları olabileceği gibi çocuklara yakın olabilecek servis şoförü, öğretmeni veya bakıcısı gibi mesleklerden de olabilmektedir. Pedofilik kişiler istismar olayının ardından bu durumu genellikle inkâr edip, kendilerine savunma mekanizmaları üretmektedirler. Yaşanılan durumu küçümseyebilir (sadece bir kez oldu gibi) veya çocuğa yardım eden...
Daha fazla oku
Bir cevap yazın