Sınav kaygısı, sınav öncesinde edinilmiş olan bilginin, sınav esnasında etkili bir şekilde kullanılmasına engel olan ve başarının düşmesine sebep olarak yaşanan yoğun kaygı durumudur.
Kaygı, stres ve tehlike durumlarında ortaya çıkan sağlıklı bir duygu olmakla birlikte, kaygının seviyesi ve süresi çok önemlidir. Kaygının çok düşük veya çok yüksek olması başarıyı olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Sınav kaygısı; zihinsel ve fiziksel belirtiler olmak üzere iki şekilde yaşanmaktadır. Fiziksel belirtiler; çarpıntı, ellerde titreme ve terleme, ateş basması, baş dönmesi şeklindedir. Zihinsel belirtiler ise; düşünceleri toparlayamama, unutkanlık, dikkat ve konsantrasyon güçlüğü gibidir.
Bu kaygı ile başa çıkmak için; düşünce biçimimizi düzenlemek, kaygımızın kaynağı olan düşüncelerimizi olumlu olanları...
Daha fazla oku
Yetişkin bireylerde ve çocuklarda dikkat eksikliği sıklıkla görülen bir durumdur. Bireyler dikkatlerini odaklamada, verilen komutu izlemede, organizasyon yapmada güçlük çekerler. Yoğun dikkat gerektiren işlerden kaçınırlar. Bu noktada dikkat eksikliğinin hangi noktada olduğunu ölçmek ve uzman desteği almak en sağlıklı yol olacaktır. Dikkat eksikliği, hiperaktivite, dürtüsellik gibi pek çok noktayı ölçen MOXO dikkat testi bu noktada yardımcı olacaktır. Moxo dikkat testi uzmanlar tarafından uygulanan, duygu ve görüş içermeyen, online ortamda uygulanan bir testtir. Dikkat, zamanlama kontrolü, hiperaktivite ve dürtüsellik durumlarının performans ölçümlerinde etkili olan bir testtir. Testin içeriğinde bulunan çeldiriciler görsel ve işitseldir. Test uygulanırken bireyin belirli olan hedefe tepki vermesi...
Daha fazla oku
Çocuk sahibi olmak isteyen her kadın için hamilelik dönemi çok önemlidir. Bu dönemin her aşamasında anne adayları çocuklarını merak ederler ve gelecekleri ile ilgili hayaller kurarlar. Anne karnında veya çocuk doğduktan sonraki süreçte bebeğinin fiziksel veya zihinsel engelli olduğunu öğrenen aile durumu kabul etme ile ilgili bazı sıkıntılar yaşayabilmektedir. Çocuğunuz doğduğu andan itibaren sizi kaygılandıran, üzen veya çözümleyemediğiniz tepkiler veya özellikleri olabilir. Fakat durum ne olursa olsun, çocuğunuza sarılıp onu sevmeniz gerekir çünkü her çocuğun bunlara ihtiyacı vardır.
Çocuklarımızın yapamadığı ya da beceremediği şeyler muhakkak ki vardır. Bizler bu süreçte onların yapamadıklarına değil, daha çok becerebildiği yönlerine bakıp onları geliştirmemiz gerekir.
Zihinsel...
Daha fazla oku
Yetişkinler gibi çocuklar da kimi zaman durumu kurtarmak için yalana başvurabilmekte. Burada önemli olan çocuğu yalan söylemeye iten davranışları görebilmek veya tespit edebilmektir. Çocukları yalan söylemeye iten nedenlere bakacak olursak; aile içerisindeki yetişkinlerin ya da yakın çevredeki kişilerin yalan söylemesi, yetişkinler gibi zor durumdan kurtulmaya çalıştıklarında yalana başvurulması (cezadan, istemediği durumlardan kaçmak için), eksikliği hissedilen durumlar olduğu zaman örneğin babası ölmüş bir çocuğun babasının onu gezmeye götürdüğünü çevresindekilere anlatması gibi, ilgi ve sevgiden yoksun kalınması ve düşük özgüvenden kaynaklı da çocuklar yalan konuşma eğilimi gösterebilirler. Çocuk yalan söylediğinde kendini rahat ve güvende hissetmeye başlar.
Çocuk yalan söylediğinde öncelikle hemen cezalandırmak ya...
Daha fazla oku
Asperger sendromu çocukluk döneminde başlayıp sosyal etkileşimi zorlaştıran bir sorundur. Bu hastalığın en önemli belirtileri çocukların yaşıtları arasında ilişki kuramayıp sözel iletişimde zorluk çekilmesi, aşırı içe kapanıklık ve beceri zayıflığıdır. Genel özellikleri ile otizme benzemektedir. Otizm gibi asperger sendromu da nedeni tam olarak bilinmeyen ve bir ömür boyunca hayatı etkileyen bir rahatsızlıktır.
İlerleyen yaşla beraber hastalığın belirtileri de artmakta ve kişilerde sosyal iletişim sorunları da görülmeye başlanmaktadır. Hastalar fiziksel teması sevmeyip etrafındakilerin yaptıkları şakaları anlayamayıp duyarsız kalmakta ve tepkilerini ise dile getirmiş oldukları ses tonları doğallıktan uzaktır. İçinde oldukları ortamlarda uygunsuz mimikler yaparak, sorulan sorulara uygunsuz cevaplar vermekte, beden dili ve...
Daha fazla oku
Bilindiği gibi tüm çocuklar, fiziksel özellikleri ve öğrenme yetenekleri yönünden birbirinden farklılık göstermektedirler . Fakat bazı çocuklarımız vardır ki onlar çok özeldir.Bu çocuklarımız yetersizlikleri nedeniyle özel ilgiye,özel sevgiye, özel eğitime ve özel gereksinim ihtiyaç duyarlar .
Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinde; Özel Gereksinimli Çocuk : ‘’ Çeşitli nedenlerle bireysel ve gelişim özellikleri ile eğitim yeterlilikleri açısından akranlarından beklenilen düzeyden anlamlı farklılık gösteren birey ‘’ olarak tanımlanmıştır. Yine Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinde, özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklar şu şekilde sınıflandırılmaktadır;
Zihinsel Yetersizlik
Görme Yetersizliği
İşitme Yetersizliği
Dil ve Konuşma Güçlüğü
Özel Öğrenme Güçlüğü
Duygusal Uyum Güçlüğü
Otizm
Sosyal Uyum Güçlüğü
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
Üstün veya Özel Yetenek
Sınıflandırmadan anlayacağımız gibi Özel Gereksinime...
Daha fazla oku
Çocuğunuz oturduğu yerde kıpırdamadan duramıyor, uzun bir süre boyunca bir yerde sabit kalamıyor, ellerini ayaklarını oynatıp eşyalara tırmanma gibi davranışlar görülüyorsa çocuğunuzda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olabilmektedir. Hiperaktivite tanısı konulduktan sonra bu tarz çocuklar özellikle okullarda aşırı hareketlilikleri ile diğer çocuklarla kıyaslanıldığında herkes tarafından kolaylıkla fark edilmekte ve zaman kaybetmeden tedbir alınması gerekmektedir.
Hiperaktif çocuklar genellikle zeka seviyeleri normal ve normalin üzerinde olan çok hareketli, dikkat süreleri kısa olan, kolayca sıkılabilen, sıralarını bekleyemeyen çocuklardır. Ancak her uyum sağlayamayan çocuk ise hiperaktif değildir. Çocuğun kaygı seviyesi yüksek ise disiplinle ilgili sorunları varsa, üstün zekaya sahip bir çocuk ise ve kolaylıkla algılayabiliyorsa...
Daha fazla oku
Ergenlik, çocukluk ve yetişkinlik arasındaki gelişimsel bir geçiş dönemidir. Ergenliğin ilk evrelerinde, ergenler bedenleri üzerindeki değişim ve gelişimleri üzerinde yoğunlaşmaktadırlar. Devam eden dönem içerisinde ise karşı cinse aşık olma, çekingenlik, yalnız kalma isteği, kederli hal, çalışmaya karşı isteksizlik gibi duygusal iniş çıkışlar sıkça yaşanmaktadır. Bu duygusal dalgalanmaların şiddeti ise yaşa, aile tutumlarına, sosyal ve kültürel çevrelere göre değişiklik göstermektedir.
Ergenlik, ailelere bağlı olarak yaşanılan çocukluk döneminden sıyrılıp kendini özgürleştirme, ailelerin değer sistemlerini sorgulama ve yetişkinliğe doğru devam eden bir geçiş dönemidir. Ergen kişi bu zaman diliminde kendisine birkaç yakın arkadaş edinmekte ve sıklıkla onlarla vaktini geçirmek istemektedir. Bu dönemde anne ve...
Daha fazla oku
Toplumda meydana gelen olumlu ve olumsuz her durumdan yetişkinler kadar çocuklar da etkilenmektedir. Fakat çocuklar yetişkinler gibi yeterli tecrübeye, gelişmiş mantık ve güçlü bir iradeye sahip olamadıkları için karşılaştıkları olumsuz şart ve durumları ebeveynleri olmadan kolay aşamazlar. Aile büyüklerinin ölümü, yeni bir eve taşınılması, okul değişikliği, yeni bir kardeşin dünyaya gelmesi gibi beklenmedik olay ve değişiklikleri çocuklar kolay bir şekilde kabul edemeyip uyum sağlamakta zorluk çekerler. Ebeveynlerinden destek görüp özgüven duygusu gelişen bir çocuk kısa süre içerisinde yeni duruma uyum sağlayabilir. Uyum sağlayana kadar geçen süre içerisinde gözüken davranış bozuklukları da ruh sağlığına zararı olmayan geçici süreli uyum bozukluklarıdır. Ancak...
Daha fazla oku
ÇOCUKLARA KİTAP OKUMA ALIŞKANLIĞI NASIL KAZANDIRILIR?
Düşünen ve kendisini ifade edebilen çocuklar yetiştirebilmek için onlara kitap okuma alışkanlığının kazandırılması oldukça önemlidir. Çocukların ilk alışkanlıklarını kazandığı ve ilk öğrendikleri yerin ailede gerçekleştiği düşünülürse çocuğun önünde ailenin sergilemiş olduğu tutum ve davranışların ileride çocuğun okuma alışkanlığını önemli ölçüde etkilediğini unutmamak gerekir. Çocuklara okuma alışkanlığının kazandırılması için ebeveynlere düşen önemli görevlerden bahsedecek olursak, öncelikle çocuğunuza erken yaşlarda özel zaman ayırarak, onun ilgi düzeyi ve yaşına uygun öykü ve masal kitapları okuyabilirsiniz.
Ev içerisinde hem aile bireylerinin hem de çocukların ulaşabilecekleri bir yere farklı türde kitapları içeren bir kitap köşesi oluşturabilirsiniz. Burada dikkat çekmek istediğim önemli...
Daha fazla oku
Bir cevap yazın