Özellikle genç nesillerin daha çok ilgi alanına giren oyun bağımlılığı günümüzde son derece yaygındır. Pandemi sürecinden dolayı evde kalan çocuklarımız ve gençlerimiz uzaktan eğitim sürecinin dışında telefon, tablet ya da bilgisayarda daha fazla vakit geçirmeye başladılar. Şartların değişmesinden ve evde canları sıkılıp dışarı çıkamadıklarından yakınan çocuklarımız telefon veya tabletlerle daha fazla ilgilenmiş oldular. Tabi bu sürede internette oynanan oyunların süresi de arttı. Öyle ki bazı çocuklar saatlerce ekran karşısından oyun sebebiyle kalkmamakta, yemeden içmeden kesilebilmektedir. Bu da paralelinde oyun bağımlılığına neden olabilmektedir.
Eğer çocuğunuz internet oyunlarına fazlaca kafa yorup oynamadığında kendini kötü hissediyor veya yoksunluk belirtisi gösteriyorsa, kendini kısıtlamaya çalışsa da...
Daha fazla oku
Aileler çocuklarının gelişimlerine her an tanık olmaktadır. Gelişim sürecinde ortaya çıkan durumları fark ederek çözüm arayan pek çok ebeveyn bulunmaktadır. Çocuklarda bu süreçte en çok yaşadığı gelişim bozukluklarının başında dil gelişimi gelmektedir. Bir tarafta çocuğunun konuşmamasından yakınan ebeveynler, bir taraftan kelime sayısının çocuğun yaşına uygun olup olmadığını merak edenler, diğer tarafta ise birkaç dili bebeklikten itibaren nasıl öğretebileceğini düşünen aileler…Kısacası çocukların dil gelişimi merak edilen önemli konular arasındadır.
Bebeğimizin ilk çıkardığı sözcük hepimizin anıları arasındadır. İlk kelimeler genellikle anne ve babadır. Bu kelimeleri ise ne zaman, kaç aylıkken söylemesi gerektiği önemlidir.
Bebeklerde dil gelişimi ile ilgili bir sıkıntı yok ise doğarken konuşma...
Daha fazla oku
YENİ NESİL: Z KUŞAĞI VE SANAL DÜNYA
Z kuşağı 2000 yılından sonra doğan nesil dir. Kristal Nesil, İnternet Kuşağı gibi pek çok isimle anılmaktadır. Teknoloji çağının içine doğan bir nesildir. Gelişim süreçlerine, gelişen teknolojinin avantajlarının yanında dezavantajları da eşlik etmektedir. Özellikle sosyal medya olarak andığımız yeni dünya kişiliklerimizi pek çok noktada etkilemektedir. Normal kimliğimiz ve kişiliğimizin yanında hepimizin ve özellikle z kuşağının yeni bir sanal kimliği vardır.
Sanal dünyada farklı, gerçek hayatta farklıyızdır. Bu bir noktada olumlu sonuçlar verecek şekilde gözükse de olumsuz noktaları da vardır. Hangi kişiliğe sahip olduğumuzu bir süre sonra ya unutursak? Ya yeni biri olmak için kendimizi...
Daha fazla oku
Son zamanlarda sosyal medya kullanımının da yaygınlaşması ile birlikte geçmişten beri süregelen çocuk istismarı haberlerini sıklıkla duymaktayız. Pedofili veya sübyancılık, yetişkin bir bireyin ergenlik öncesi çocukları ya da ergenliğe yeni giren kişileri cinsel açıdan çekici bulması ve cinsel eğilimin çocuklara yönelik olmasına sebep olan bir rahatsızlıktır.
Tacizci birey çoğunlukla çocuğun yakın çevresinden biri olmaktadır. Bu kişiler; çocuğun ailesi, akrabaları ve komşuları olabileceği gibi çocuklara yakın olabilecek servis şoförü, öğretmeni veya bakıcısı gibi mesleklerden de olabilmektedir. Pedofilik kişiler istismar olayının ardından bu durumu genellikle inkâr edip, kendilerine savunma mekanizmaları üretmektedirler. Yaşanılan durumu küçümseyebilir (sadece bir kez oldu gibi) veya çocuğa yardım eden...
Daha fazla oku
Günümüzde pek çok anne-baba çocuklarının belli değerleri edinebilmesi için uğraşırlar. Onları geleceğe hazırlayacak en önemli vasıflardan birisinin sorumluluk duygusu olduğunun farkındadırlar.
Çocuğunuzun yaşına uygun ufak tefek görevler vererek onu hayatın ilk yıllarından itibaren hayata hazırlayıp sorumluluk bilincini kazanmasına yardımcı olabilirsiniz.
Erken yaşlarda evde sorumluluk alıp paylaşan çocuklar sorumluluk bilincini hayatlarının her alanına daha kolay yansıtırlar.
Ev işlerinin çocuk ile paylaşılması sayesinde çocukların sadece sorumluluk bilinçleri gelişmekle kalmayıp özgüvenleri de beraberinde gelişmektedir. Çocuk kendi kendine bir şeyleri başarmış olduğu için mutlu olmakta, farkına varmakta ve özgüveni artmaktadır. Ayrıca evde iş bölümü yapmak çocukların bir ailenin parçası olduklarını hissetmelerini sağlamakta ve diğer aile bireylerinin ihtiyaçlarını...
Daha fazla oku
Çocuk dünyaya geldiğinde tüm dünyası anne ve babası olmaktadır. Çocuğun dünyasını oluşturan ebeveynleri onun dünyasını ne kadar çok aydınlatır ve renklendirir ise çocuğun farklı deneyimler elde edip öğrenmesi de o kadar kolaylaşmış olur. Ancak çocuk için ilk yıllarda anne-baba her ne kadar başrol de olursa olsun, bir süre sonra çocuğun gelişimi için yeterli olmamaya başlamaktadır. Bu durumda çocuğun dış dünya ile bağlantıya geçmesi sağlanmalıdır. Buradaki dış dünya ile bağlantının en önemli kısmı ise çocuğun okul öncesi eğitime başlamasıdır.Okul öncesi eğitim sosyal çevreyi tanıma ve çocuklarda kendine güven gelişimini sağlayacaktır. Ekip çalışmasını, sorumluluk alma duygusunu, paylaşma ve kendini ifade etme becerisini,...
Daha fazla oku
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) bireyin aile hayatı, akademik başarısı, benlik saygısı ve sosyal ilişkileri açısından olumsuz etkileri olan ve sıklıkla görülen bir psikiyatrik bozukluktur. Dikkat eksikliği ifadesinde anlatılmak istenen çocuğun dikkatinin olmamasından ziyade dikkatini belli bir süre boyunca özellikle zihinsel uğraş gerektiren problem çözme, ders çalışma ya da çocuk için eğlenceli olmayan bir görev sırasında kendisini belli eden konsantre olamama durumudur. Dikkat eksikliği ve hiperaktivitesi olan çocuklar tam tersi eğlenceli ve ilgilerini çeken televizyon ve bilgisayar oyunları karşısında saatlerce sıkılmadan durabilmektedirler.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’nun en çok görülen temel belirtileri; hareketlilik, dürtüsellik ve dikkat eksikliğidir. Bu rahatsızlıkta her...
Daha fazla oku
Öğrenme güçlüğü bir çocuğun zekası yaşıtları seviyesinde olmasına rağmen; okuma, yazma, matematik, dinleme, konuşma, anlama ve kendisini ifade etme becerilerinden bir veya birkaçında yaşıtlarına ve zekasına oranla düşük seviyede başarı göstermesidir. Çocuk zeka ile ilgili bir problem çekmemektedir .Çocukluğunda öğrenme güçlüğü çeken birçok ünlü isim vardır. Albert Einstein, Leonardo Da Vinci, Tom Cruise gibi. Bu kişiler okul zamanlarında öğrenme güçlüğü problemi yaşamış tanınan, başarılı kişilerdendir. Bu bakımdan bu güçlük daha çok normal veya normalin üstü zekaya sahip olunduğu halde, bazı temel akademik yetenekleri bulunmayan bireyler için kullanılmaktadır.
Özgül öğrenme güçlüğü sahip çocuklar genellikle okuma güçlüğü problemi çeken çocuklardan oluşmaktadır. Genellikle okuma...
Daha fazla oku
Günümüzde birçok aile çocuğunun üstün zekalı olup olmadığını merak etmekte ve bunun için bir uzmana başvurmaktadır. Bunu anlamak için öncelikle çocuğu iyi gözlemlemek ve tepkilerini takip etmek gereklidir.Üstün zekalı çocuklarda okul öncesi dönemde; uzun dikkat süresi, erken ve kapsamlı dil gelişimi, merak, hızlı öğrenme, canlı hayal gücü, lider olma ve sürekli soru sorma gibi özellikler görülmektedir.
Okul çağındaki üstün zekalı çocuklarda ise; iyi derecede uzun süreli hafıza, geniş sözcük dağarcığı, okuduğunu anlamadaki başarı, matematiksel akıl yürütme başarısı, karmaşıklığı çözümleme becerisi, aşırı yaratıcılık, aşırı merak, çok fazla soru sorma, yüksek seviyede espri anlayışı, bilgisayar kullanımındaki başarı, ilginç fikirlere sahip olma, sanat, bilim,...
Daha fazla oku
[ultimate_heading main_heading="BANU KILIÇ" heading_tag="span" main_heading_color="#000000" sub_heading_color="#3f3f3f" spacer="line_only" spacer_position="middle" line_height="1" main_heading_style="font-weight:bold;" main_heading_font_size="desktop:30px;" sub_heading_font_size="desktop:24px;"]
AİLE DANIŞMANI/PSİKOLOG
[/ultimate_heading]
CV GÖRÜNTÜLE
ÇOCUĞUM NEDEN OKUYAMIYOR?
Öğrencilerin yaşamış oldukları sorunlar arasında en çok karşılaşılan konu okuma bozukluğudur. Okuma bozukluğu, yalnızca görsel algılama problemi olmamakla beraber, aynı zamanda sembollerin anlamlı ve ilişkili olarak çözümlenememesi durumudur. Okuma; görsel, işitsel ve dil gelişimi ile ilgili olan bütüncül bir beceridir. Bu alanlarda yaşanılan bir sıkıntı okuma bozukluğuna sebep olabilmektedir. Okuma bozukluğu karşımıza birçok şekilde çıkabilir. Bunlar; atlayarak okuma, hatalı heceleme, satır atlama, harf, hece ve kelime ekleme ya da çıkarma, durarak okuma ve yanlış okuma gibi görülür. Bu durumlara bağlı olarak da okumayı anlama...
Daha fazla oku
Bir cevap yazın